Ana içeriğe atla

Medya Taarruzu

Dünyanın en önemli iletişim aracı yeni nesil adı eğlence kutusu ki artık radyasyon salgılayan hastalık ve iğrençlik makinasıda diyebiliriz.Medyayı oluşturan unsur televizyon bizim işimiz ise onun içindekiyle.Özellikle Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde yayın yapan ulusal kanallara bir göz atalım amaçları neymiş amaçsız varoluşları.Türk toplumunun gelenek unsurlarının tam dışında var olup bugün herkese empoze edilmeye çalışılan algı hegamonyası içinde aptal bir vaziyette biza verileni uygun buluyoruz kendimize...Durup bir bakalım neymiş bu; gündüzleri yeni yeni öğrendiğimiz yemek tarifleri fakir insanlarımızın açlığını yatıştırmak için izledikleri buhara ekmek bandıkları programlar biter mi, devamı var her gün hakka doğru programları bir dolu kanalda bir kitabınız var okuyup öğrenemiyor Allahın felsefesini anlayamıyor hacılardan hocalardan vaaz dinleyip duruyoruz Allah akıl vermiş yorunla diye yok böyle yaparsam çarpılırım böyle yaparsam günahmı ...Herkesin yediği nanelerden sonra nasıl islamla tanıştığını anlatıp duruyorlar dinimizi kullanmaya devam her mecrada olduğu gibi.Gün içi programlarımız müthiş akıl geliştirici doğru dğzgğn insanların kıyafet bulamadığı kir pas içinde dolandıkları bir tarafaımız var ve o kısımla dalga geçen iki parça elbise ile ekranlardan halka hitap eden birbirlerini giydikleri elbiseler yüzünden öldürecek insan sürüleri var kötü yürüdün kötü giydin falan falan yiyin birbirinizi...Bugğn şuraya giderken giyeceğim elbise bugün şunu yaparken giyeceğim elbise vatanın bağrına düşman dayamış hançerini...Evlilik programlarımız müthiş evlenmeyen kalmıyor yok yok evlenmek isteyen yok şov bunlar.Dikkat edin kimse geleni beğenmiyor doyumsuz insanlar öyle bir müesseseki evlilşk rezil edip koydunuz evliliğin adı elektrik almak ya da almamak olarak değişti geleneklerimiz nerde? Normal zamanda yüzüne bakmayacağınız kalitesiz insanlar Diana gibi davranıyor toplum yapımıza ne kadar ters bu programlar.Sıra akşam haberleri sonrası dizilerimiz Kurtlar Vadisi hala arabesk dizilerimiz hala ve ülkeyi tamamen kaybetmektense bölmeyi tercih ederim denilen diziler (Reaksiyon) algı operasyonu değilde ne dış güç değil bunlar iç güç.Bu arada iki eşin birbirine bağarıp çağarıp evlilik kurumunun saygı unsurunu hiçe saydıkları araba kazanma yarışması bu en utanç verici olanı.En zorumuza gidende şu olmalı siyasi tartışma programları bir tarafı ve yaptıklarını destekleyen insanların her gün konuştuğu ve bunlar dışında kimsenin olmadığı programlar her gün Kobani Işid ve Bölünme üzerine konuşuyorlar ülkeyi böşme taraftarı yandaş herkes orda ulusuna vatanına sahip çıkanlara itibar edilmiyor.Demem o ki ülkemizini karası toz pembe hikayelere bürünmüş.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DÜŞÜNCE VE FİKİR YAYMA ÖZGÜRLÜĞÜ

Gündemin en yoğun başlığı ifade hurriyeti bu konuda aslolan davranış özgürlük ilkesiyle örtüşmeliyken ülkelerin yönetim şekline ya da devlet otoritesine göre yaklaşımlar kendi içlerinde şınırlandırılmıştır.Bu belli sebepler doğrultusunda hem AİHM hem AB maddelerine bakıldığında düşünce özgürlüğünün ya da fikir yayma özgürlüğünün hangi noktalarada ne kadar uygulandığı gözlemlenebilir ancak biz 1982 anayasasıyla beraber hayatımızda yer alan bu başlığın anayasal düzende ne ifade ettiğıne ve nasıl sınırlandırıldığına bakalım. Düşünceyi Açıklama ve Yayma Hürriyeti Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı,resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. Bu fıkra hükmü,radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine bağlanmasına engel değildir. Bu hürriyetlerin kullanılması, millî güvenlik, kamu düze

KORONAVİRÜS SALGINI VE TOPLUM BİLİNÇSİZLİĞİ

Önce bu virüsün hangi ülkede ortaya çıkıp dünyaya yayıldığını ve nasıl bir etki yarattığını konuşmak gerekir.Çin'in Wuhan kentinde 2019 Aralık ortası gibi haberlerini almaya başladığımız bu salgın hastalığın üzerinden neredeyse dört ay geçti ve bu hastalığın gözlenmediği bir ülke kalmadı.Bunun sebebi ise virüsün bulaşma hızının çok yüksek ve kontrol edilemez olmasından kaynaklı. Dünya tarihinin belli dönemlerinde yaşanan salgın hastalıklar tarihe geçmiştir.14.yy'da yaşana Kara Veba dünya nüfusunun 200 Milyon'ununu yok etmiştir.Bu en bilinen ve en korkutucularından olsada 20. ve 21. yy'da da yine salgın hastalıklar kendini göstermiştir İSPANYOL GRİBİ, SARS, MERS, AIDS, ASYA GRİBİ vs.. Şu an dünya 2019 tarihi itibari ile bütün sağlık gelişmelerini, bütün teknolojik gelişmeleri, ekonomik gelişmişlikleri ve askeri güçleri etkisiz bırakacak bir sağlık sorunu ile yüzleşmek zorunda kaldı.Bu durum dünya tarihini değiştirebilecek çok önemli etkiler bırakabilecek bir sıkı

Antika Sandalye Hikayesi

Genç adam, antika  merakı sebebiyle ülkenin en ücra köşelerini dolaşıyor ve gözüne kestirdiği antika malları yok pahasına satın alarak kazanç elde ediyordu. Kış kıyamet demeden sürdürdüğü seyahatler sırasında başına gelmeyen kalmamış gibiydi. Fakat bu seferki hepsinden farklı görünüyordu.  Yolları kapatan kar yüzünden arabasını terk etmiş ve yoğun tipi altında  donmak üzereyken, bir ihtiyar tarafından bulunup onun kulübesine davet edilmişti. Yaşlı adam, antikacının yürümesine yardım ederken: - Günlerdir hasta olduğumdan, odun kesmek için ilk defa dışarıya çıktım, dedi. Meğer seni bulmak için iyileşmişim. Diz boyuna varan karla boğuşup kulübeye geldiklerin de, antikacının beyaz göre göre donuklaşan gözleri fal taşı gibi açıldı. Odanın orta yerindeki kuzinenin etrafını saran  üç-dört sandalye, onun şimdiye kadar gördüğü en güzel  antikalar olmalıydı. Saatlerdir kar içinde kalan vücudu bir anda ısınmış, buzları bir türlü çözülmeyen patlıcan moru suratını ateşler kaplamıştı. Yaşlı a