Aslında en önemli soru bu Atatürkü anlamak adına ne yapıyoruz ya da gerçekten anladıkta o yoldamı ilerliyoruz.Şu an görünen Cumhuriyetimizin kurusu Atamızı tam anlayamamış olmamız!Kimisi için Atatürk müslümanlığı ortadan kaldıran, kimisi için Atatürk olmasaydı müslümanlığımızı rahAt yaşayamazdık vs.. Tabi bunlar en uç örnekler dahası mutlaka var.Ama şu bir gerçekki Atatürk parçalanan ve yabancı bir boyunduruk altına girecek olan Osmanlının önemli askerlerindendi onca insan arasından çıkıp bir uyanışın temsilcisi olmak, Cihan harbi dediğimiz Çanakkale savaşında karşımıza aldığımız devletleri tek adam rolünde karşısına alıp zor koşullarda böylesine bir kurtuluş harekatı başlatmak, işte böyle bir seçilmişlikten bahsediyoruz belkide sonsuz saygı bu yüzden.Bir işyeri açıp işletemezken koskoca bir ülke kurulması ve bizim bu topraklarda yaşamamız.Atatürk bu ülkenin kurucusu ve doğruya gitmesi için uğraşan bir adamdı ve şimdi biz yaşıyoruz.Yapmamız gereken ülkemizi zor şartlarda kurulan ülkemizi en iyi hale getirmek iç çekişömelerden düşmanlıklardan para hesbından ranttan kurtularak ancak o zaman bir yere geliriz emanete sahip çıkarız.Ülkemi seviyorum bu yüzden Atamı seviyorum ve anlıyorum bir birey olarak.Allahtan rahmet ve sonsuz şükran diliyorum.
Gündemin en yoğun başlığı ifade hurriyeti bu konuda aslolan davranış özgürlük ilkesiyle örtüşmeliyken ülkelerin yönetim şekline ya da devlet otoritesine göre yaklaşımlar kendi içlerinde şınırlandırılmıştır.Bu belli sebepler doğrultusunda hem AİHM hem AB maddelerine bakıldığında düşünce özgürlüğünün ya da fikir yayma özgürlüğünün hangi noktalarada ne kadar uygulandığı gözlemlenebilir ancak biz 1982 anayasasıyla beraber hayatımızda yer alan bu başlığın anayasal düzende ne ifade ettiğıne ve nasıl sınırlandırıldığına bakalım. Düşünceyi Açıklama ve Yayma Hürriyeti Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı,resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. Bu fıkra hükmü,radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine bağlanmasına engel değildir. Bu hürriyetlerin kullanılması, millî güvenlik, kamu düze
Yorumlar
Yorum Gönder